6 Ekim 2008 Pazartesi

kantin

hu telekomcu,

bir pazartesi daha yavaş yavaş bitiyor.

ahmet'in çalışma, öğrenme, gelişim amacı hevesi arzusuyla yanarak okula geldiği bu pazartesi, kantin muhabbetleri, azıcık object orient takılma ve arkasından okulda aç kurtlar gibi yemek yiyebilecek mekan aramakla geçti.

peki ya arkasından? derse gittik. ben de gittim. hem de almadığım derse girdim. wireless communication. bir insanın ses tonu ne kadar özel olabilir, bir kez daha yaşadım, hep beraber yaşadık. ya sonra, ilk arada çıktık, gerçi sanırım hem ilk hem son araydı.

şu hasta halimle, arkadaşlarımdan beni medikoya götürmelerini istedim tüm gün. bir zahmet edip, kıymetli kıçlarını kaldırıp beni iki adım ötedeki medikoya götürmediler. ne öğrenci belgesi alabildik, ne ales'i sorduk ne de başka bir şeyi yapabildik. yine hiç bir işimizi halledemeden bitirdik günü.

tek becerebildiğimiz şey, perşembe günü staj yaptığımız şirketlere yapacağımız ziyaret planıydı. o da mecburiyetten zaten, staj defterlerini imzalatmak için.

şu an yine kantindeyiz. her ne kadar birinci sınıflar, burayı bir 'maksimum ses deneyi labı'na çevirip, insan kulağının ve sabrının dayanabileceği maksimum ses gücünü test ettikleri bir mekana dönüşmüş olsa da, yine de pes etmedik, nerdeyse tüm gün burda oturduk.

beni medikoya götürmedikleri gibi, tam ayazda eşyaların başında bıraktılar gittiler. kalkıp gidemiyorum, bilgisayar var, çantalar var. tek başımayım. rüzgar esiyo, hastayım, daha kötü olucam. işte bu kadar vefalı bu telekom insanı.

yahu insan bir ilaç verir, bir yara merhem olur be hayırsızlar...

5 yorum:

EzgiDi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
EzgiDi dedi ki...

biz kızlar olarak koca aramakla meşguldük alpercim kusura bakma

Özge Atakan dedi ki...

ben ezginin kızlar yorumundan kendimi sıyırıp okul dışındaydım diyorum öncelikle. İkinci olarak ben sana kıyamam beee :) yirim yirim

ola dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
EzgiDi dedi ki...

yok benim amacım farklıydı, alperin hasta olduğundan bile haberim yoktu benim :)